Abdüllatif Şener: “Otuz Senedir Meclis’teyim, Hiçbir İktidar Döneminde İktidarın Muhalefet Gibi Sertleştiğini, Saldırganlaştığını, Hücum Ettiğini…
CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, “Otuz senedir Meclis’teyim hiçbir iktidar döneminde iktidarın muhalefet gibi sertleştiğini, saldırganlaştığını, hücum ettiğini görmedim. Bir iktidar ne zaman saldırganlaşır biliyor musunuz? Ne zaman hücum eder biliyor musunuz? Suçu çok olduğu zaman, kamburu çok olduğu zaman, üstünü örtmeye ihtiyaç duyduğu kabahatleri, yolsuzlukları ayyuka çıktığı zaman susturmaya, bastırmaya çalışır. Onun için şu andaki iktidar tavrı suçluluğun bir yansıması gibi geliyor bana” dedi.
TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı’nın bütçe görüşmeleri sürüyor. Komitede kelam alan CHP Konya Milletvekili Abdüllatif Şener, şunları söyledi:
“BU ÜLKEDE TÜYÜ BİTMEDİK YETİMİN TEK KURUŞUNUN HAKKINI SORMAK, MUHALEFET MİLLETVEKİLLERİNİN GÖREVİDİR”
“Elbette iktidar muhalefetten hoş kelamlar duymak isteyebilir ancak yasal olarak milletvekillerinin de kendince sorumlulukları vardır. İktidar, muhalefetten gece gündüz kendilerini methetmelerini istiyor ancak benim gördüğüm kadarıyla ne Meclis İç Tüzüğü’nde ne Anayasa’da ne de hukuk külliyatımızın tamamında ‘muhalefetin görevi iktidarı methetmektir’ diye bir cümle yoktur. Lakin milletvekillerinin yasama sorumluluğu var. İkinci ana misyonu ise kontroldür. ‘Denetim’ dediğiniz şey iktidarı, yürütmeyi sarsmak demektir.
Hem kamuoyu kontrolü açısından hem de milletvekillerinin kontrolü açısından iktidarın yanlışlarını eleştirmek muhalefet milletvekilleri için ancak birebir vakitte da iktidar milletvekilleri için de bir vazifedir. ‘Şu yapıldı, bu yapıldı’ tamam. Lakin kıymetli yapıldı. Fahiş fiyatlarla bitirdiğiniz işler muhakkak. Bu ülkede tüyü bitmedik yetimin tek kuruşunun hakkını sormakta, tek kuruş israf edilmemesi, yolsuzluğa gitmemesi için burada uğraş etmekte muhalefet milletvekillerinin vazifesidir.
“KULLANDIĞINIZ KAYNAĞIN HESABINI VERMİYORSUNUZ. HER ŞEYİN ALTINDA GİZLİLİK VAR”
Siz daha evvelki iktidarlardan daha fazla kaynak kullandınız. Kullandığınız kaynağın hesabını vermiyorsunuz. Her şeyin altında kapalılık var. Daha evvelki iktidarlardan fazla vergi topladınız. Evvelki iktidarların hiç el atmadığı geçmişlerimizin birikimlerini harcadınız. Kamunun işletme hakkını tabir eden kurumları sattınız. Bu da yetmedi daha şimdi doğmamış çocuklarımızın elde etmediği karları da harcıyorsunuz.
Hem geçmişi harcayan hem geleceği ipotek altında bırakan bir kaynak harcamanın içerisinde harcadığınız paranın da israf edilmemesi, tek kuruş yetim hakkının yenilmemesi için uğraş etmek muhalefet milletvekilleri için bir namus borcudur bir vatan borcudur bir millet borcudur. Biz bu borcu yerine getiriyoruz. Kişisel haklar değerlidir, hukuk devleti değerlidir. Anayasa’da bireye tanınan hakların ve özgürlüklerin korunması önemlidir. Bunlara zaman zamanda devlet el atamaz. Bunları savunmakta muhalefetin görevidir.
“BİLGİ TEKNOLOJİLERİ İLETİŞİM KURUMU’NUN DA BU TÜRLÜ BİR FONKSİYONU YOKTUR DİYE UMUT EDİYORUM”
Vaktiyle bir Telekomünikasyon Bağlantı Başkanlığı vardı. Bu başkanlığın kadrolaşması sırasında benim kabinedeki son aylarımdı. Bilhassa devrin başbakanı ve ulaştırma bakanı baş başa çok hassas bir biçimde buranın kadrolaşmasını sağladılar. Tek bir kişiyi de ısrarıma karşın, uğraşlarıma karşın almadılar. Sonra 2009 yılında ayrıldıktan sonra dedim ki, ‘Böyle bir kurum varsa herkesin haberleşme özgürlüğü tehlikelidir.’ Başta emniyet istihbaratı olmak üzere Türkiye’deki istihbarat birimlerinin teknik takipleri bu kurumun koordinasyonuyla yapılacaktı. Onun için özellikle çok hassas bir şekilde kadrolaşmışlardı.
Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı dediğimiz kurum içlerinde Milli İstihbarat Teşkilatı, Başbakanlık, Dışişleri Bakanlığı ve dış misyonlar arasında yer alan bağlantılar ve Genel Kurmay Başkanlığı’na ilişkin sınırlar başta olmak üzere binlerce sınırın yasa dışı dinlendiği ve yurt dışında olan bir IP adresine gönderildiği bir kurum haline dönüşmüş. Böylesine tehlikeli bir kurum. 15 Temmuz’dan sonra televizyondan izliyorum sayın başbakan diyor ki, ‘Türkiye’de fitnenin başı bu Telekomünikasyon İletişim Başkanlığıymış. ‘Bunu kapatacağız.’ Bundan daha hafifini söylediğim için bana dava açtın. Arkasından kurumu kapattılar, kapatmakta yetmedi. Binanın altında, üstünde ne kadar kablo varsa hepsini söktüler, binayı dahi delik deşik hale getirdiler. Bilgi Teknolojileri İletişim Kurumu’nun da bütçesini de dinledik, bu türlü bir fonksiyonu yoktur diye umut ediyorum.
“OTUZ SENEDİR MECLİS’TEYİM HİÇBİR İKTİDAR DÖNEMİNDE İKTİDARIN MUHALEFET GİBİ SERTLEŞTİĞİNİ GÖRMEDİM”
Otuz yıldır Meclis’teyim hiçbir iktidar devrinde iktidarın muhalefet üzere sertleştiğini, saldırganlaştığını, hamle ettiğini görmedim. Bir iktidar ne vakit saldırganlaşır biliyor musunuz? Ne vakit atak eder biliyor musunuz? Cürmü çok olduğu vakit, kamburu çok olduğu vakit, üstünü örtmeye gereksinim duyduğu kabahatleri, yolsuzlukları ayyuka çıktığı vakit susturmaya, bastırmaya çalışır. Onun için şu andaki iktidar hali suçluluğun bir yansıması üzere geliyor bana.”
